Şahsiyet sahibi olanlar, şerefli, izzet sahibi, özgüvenli ve muteberdir... Dünya ve dünyalık sevdası; daha çok kazanma ihtirası, para, mal-mülk, makam-mevki düşkünlüğü lüks hayat, rahat ve ikbal düşkünlüğü kişiyi başkalarının gölgesine sığınmaya, şahsiyeti ayak altına almaya sebep törpülerdir. Şahsiyetin erozyonu veya eksikliği; kişiyi umdukları uğruna birilerine şirinlik yapmaya, kendini beğendirmeye, hak bildiklerinden tavizler vermeye, doğruya doğru diyememeye, aşağılık kompleksine, kendini, öz ve milli değerlerini inkâra kadar sürükler... Neticesi ise, şahsiyyetin iflası !